top of page

ANNE BABA KIKIRDAĞINDAN

KULAK YAPILABİLİR Mİ ?

Hastalarımızın ebeveynlerinden çok sık duyduğumuz bu sorunun cevabı “EVET” dir. Ancak, şimdilik bu tekniğin kullanımını daha önce denenmiş ama başarısız olunmuş ve kendi dokularından yeni bir kulak yapımı şansını yitirmiş hastalarla sınırladık. Uzun dönem sonuçlarının alınması ile primer, yani daha önce hiç bir ameliyat geçirmemiş mikrotialı çocuklar için de ilk tercih olacağını öngörmek mümkün fakat öncesinde daha çok hastada kullanılarak sonuçları görmemiz gerekiyor.

Untitled-14.png
BAŞARISIZ KULAK YAPIMI KURBANLARINA YENİ BİR ÇÖZÜM UMUDU

Anne-baba ya da herhangi başka bir insandan alınan (homolog) kıkırdaklar nakledildikleri vücutta şaşırtıcı bir şekilde insanın kendi kıkırdağı kadar iyi kabul görmektedir. Nitekim Prof. Dr. Mehmet Mutaf tarafından bir annenin kıkırdaklarını kullanarak oğlu için yapılan kulak kepçesi 8 yıl gibi uzun bir süreç geçmesine rağmen hala ilk yapıldığı gibi sorunsuz varlığını sürdürmektedir.

İŞLEM NASIL YAPILIYOR?

Bu işlemde ameliyathaneye önce kıkırdak verecek olan ebeveyn alınır. Kıkırdak alımı yaklaşık 1 saat sürer ve ebeveyn uyandırılarak odasına çıktıktan sonra cerrah ebeveynden aldığı kıkırdak doku ile bir kulak kepçesi oluşturduktan sonra çocuk ameliyata alınarak hazırlanan bu kıkırdak kulak iskeleti deri altına konularak kulak yapımı tamamlanır.

DOKU REDDİ RİSKİ VAR MI?

Bunu önlemek için herhangi bir ilaç veriyor musunuz  ?

Hayır, ameliyat sonrası herhangi bir bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanmıyoruz çünkü bu bir organ nakli değil.  Hatta riskleri açısından kan naklinden daha masum bir uygulama.  İnsandan insana nakledilen kıkırdak dokusunun  her hangi bir bağışıklık baskılayıcı ilaç vermeden de canlılığını sürdürebildiğini gösteren çok sayıda klinik ve deneysel çalışma mevcuttur ve uzun yıllardan beri gerek kadavra gerekse canlı donörlerden, hatta  domuz ve sığırlardan alınan kıkırdak dokular insan dizi, çene eklemi, omuz  ve  burnundaki bozuklukların düzeltiminde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.  Bu hastaların hiç birinde bağışılık baskılayıcı ilaçlara gerek duyulmamaktadır. Zira kıkırdak dokusu, kornea dediğimiz gözün saydam tabakası ile benzer şekilde, insan vücudundaki en az “antijenite” taşıyan, yani bir başka canlıya nakli durumunda alıcıda reaksiyon yaratmadan kabul edilebilecek bir dokudur. Bu uygulamadan önce bütün doku nakillerinde olduğu gibi insandan insana geçecek bulaşıcı hastalıklarla ilgili taramaların yapılması yeterlidir. Kıkırdak alınacak ebeveynin ameliyata engel bir sağlık problemi ve  sarılık, AIDS vb bulaşıcı hastalıkları olmamalıdır. Enfeksiyon riskini ortadan kaldırmak için uygulanan bir ilave önlem olarak alınan kıkırdak hastaya nakledilmeden önce yumuşak dokularından tamamen arındırılmakta ve antibiyotikli özel solüsyonlarla muamele edilmektedir.

TEKNİĞİN ÖNGÖRÜLEN AVANTAJLARI NELERDİR ?
AMELİYAT VE ANESTEZİ SÜRESİ BELİRGİN OLARAK KISALACAK

Bu tekniğin uygulanması ile normalde kulak yapımı için narkoz altında 5-6 saat süren uzun bir ameliyat gerektiren kulak yapımı sadece 1-1.5 saatik bir girişime dönüşecek. Biz  ebevenyden aldığımız kıkırdaklardan yeni kulağı oluştururken çocuk boş yere narkoz almayacak.

DAHA ERKEN YAŞTA KULAK YAPIMI MÜMKÜN OLACAK

Kulak eksikliğine bağlı  olan psikolojik sorunlar çocuk 4 yaşına gelip kendi fiziksel özelliklerini  sorgulama yeteneği kazandığında baş göstermektedir. Bu sorunlar çevre faktörünün eklenmesi ile okul döneminde giderek artmaktadır. Bu nedenle kulak yapımı  okul öncesi dönemde hatta mümkünse 4 yaşından önce yapılmalıdır ama kendi kaburgaları ile kulak yapımında çocukların kaburgalarının kulak yapımına yetecek kadar büyümesi için sıklıkla 5-6 hatta bazen 9-10 yaşına kadar beklenmek zorunda kalınıyor.  Oysa bu yöntemle  ameliyat için 8-10 yaşına kadar beklenmek zorunluluğu kalkacak ve 4 yaşından itibaren yapılabilir hale gelerek çocuğun fiziki eksikliği ile hiç yüzleşmeden, ruhsal travma yaşamadan  tedavisi yapılmış olacak.

ÇOCUKTAN  KABURGA ALINMASINA İHTİYAÇ KALMAYACAK !
Untitled-15.png
"BU YÖNTEMİN YAYGINLAŞMASI İLE DÜNYA GENELİNDE KULAĞI OLMADAN DOĞAN ÇOCUKLAR VE AİLELERİ İÇİN ÇOK ŞEYİN DEĞİŞECEĞİNİ SÖYLEMEK MÜMKÜN"
Untitled-16.png
KIKIRDAK YAŞLANMASI  ve KEMİKLEŞME RİSKİ

Kulak yapımında anne baba kıkırdağının kullanılması çok önemli avantajlar sağlayacak bir çözüm olarak görünmekte olsa da kıkırdağın alındığı bireyin kulak yapımı gerçekleştirilecek olan çocuktan anlamlı olarak daha  yaşlı olmasına bağlı olarak erken dönemde kıkırdak yaşlanması ve olası kemikleşmeye bağlı istenmeyen yan etkiler görülebilme riski  vardır.  Bu nedenle, Prof. Dr. Mehmet Mutaf’ın görüşü kulak yapımında, herhangi bir engel yoksa,  öncelikli olarak hastanın kendi dokularının tercih edilmesi yönündedir.

Artboard 1 copy 12.png
Artboard 1 copy 14_edited.jpg
Artboard 1 copy 8_edited.jpg
bottom of page